16 Ekim 2013 Çarşamba

SİHİRLİ ÇAKMAK


SİHİRLİ ÇAKMAK
Genç bir asker savaştan dönüyordu. Yolda bir sihirbaz kadına rastladı.
Kadın ona “Selam asker. Zengin olmak ister miydin?" diye sordu.
Asker “Elbette!" diye haykırdı.
Kadın bu kez “Öyleyse şu çakmağı al" dedi ve uzaklaşıp gitti.
Asker şaşkın ve ürkek, oradan ayrılarak kente gitti. Kendine çok güzel giysiler aldı. Kentliler ona, krallarının hiç kimseye göstermediği dünyalar güzeli bir prensesi olduğunu söylediler.
Asker “Neden hiç kimseye göstermiyor?" diye sordu.
“Çünkü falcılar prensesin bir askerle evleneceğini söylediler. Kral da bunu istemiyor"cevabını aldı.
Asker "Prensesi tanısam iyi olacak" diye düşündü. Gitti; kralın bahçelerinde dolaştı. Ama boşuna yoruldu.
Sonunda kapkaranlık bir gecede elini cebine atınca sihirbazın çakmağını buldu. Onu çıkarıp çaktı. Birdenbire kocaman gözlü büyük bir köpek ortaya çıktı:
“Dile benden, ne dilersen?”
Asker: “Demek bu çakmak sihirli bir çakmak! Bana güzel prensesi getir" diye emretti.
Göz açıp kapayıncaya kadar köpek, uyuyan prenses sırtında çıkageldi.
Asker onu uzun uzun seyretti. Yanağına bir öpücük kondurdu.
Fakat kralın nöbetçileri köpeği takip edip askeri yakaladılar. Kral, askerin asılması için emir verdi.
Prenses durmadan ağlıyordu.
Tam asılırken asker çakmağını çıkardı. Üç kez çaktı. Köpeği meydana çıktı. Yargıçla krala saldırdı. Hepsinin kemikleri kırıldı.
Herkes "Küçük asker, sen bizim kralımız ol. Prensesle evlen " dedi.
Prenses ve asker çok mutluydular. Yedi gün yedi gece düğün yapıldı.

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder